Bugünkü yazımın misafiri çok uzaklardan ve farklı bir disiplinden. Toshihiko Izutsu Japon bir dilbilim (linguistik)ci. Kendisiyle karşılaşmam Uzak doğu inançlarıyla ilgili okumalar yaptığım dönemde Taoculuktaki Anahtar Kavramlar: İbn Arabi ile Lao-Tzu ve Cuang-Tzu'nun Mukayesesi kitabıyla oldu. Aslında ilk cildi tasavvuf üzerine olan bir serinin Taoizm üzerine ikinci cildi. Ders kitabı yoğunluğunda bir ağırlığa sahip ama anlaşılır bir dili var. Yazar, 1958'de Kur'an'ı Japoncaya çevirmiş, İslam felsefesi, tasavvuf, Kur'an'ın semantiği (anlambilim) üzerine çokça üretimde buluşmuş bir ilim insanı.
Önereceğim metin Toshihiko Izutsu'nun Kur'an-ı Kerim'i anlama ve yorumlama yöntemi üzerine bir makale. Makale özetinde geçen: "Izutsu'ya göre, Kur'an'ı doğru anlamak ve yorumlamak için öncelikle önyargısız ve objektif bir biçimde okunmalıdır. Kur'an insanların kendi doğrularını onaylayan bir noter olarak algılanmamalı, tam aksine, Kur'an'ın 'kendi doğruları kabul edilmelidir." cümlesi içeriğindeki kafa açıcılığa adeta bir davet niteliğinde.
Izutsu semantik bilimini Kur'an'a uygulayarak kelimelerin geçmişten gelen, Kur'an'ın içinde şekillenen anlamlarını incelemiş, sadece gramere dayalı yapılan çevirilerin de doğru sonuç vermeyeceğini belirtmiş. Bu yöntemdeki amacı da: Kur'an'ın kendi kavramlarını izah etmesini ve kendi adına konuşmasını sağlamak diyor. Makale Arap yarımadasında kelimelerin kullanışını tarihsel olarak incelemekle başlıyor. Ve bunlardaki farklı dünya tezahürlerine değiniyor. Kur'an'da vurgulanan Arapça bir Kur'an olma hususunu da: Dikkatleri Arapçaya çekrnek ve "Arapçayı bir lisan haline getiren temel veya köke dayanıldığında daha iyi anlaşılacağını ima etmek için olarak yorumluyor. Çünkü onun Arapça olduğunu vurgulamak, boşa olmadığını ispat etmektir. Güzel bir semantik slogan olabilecek: kelimelerin anlamları yoktur; kullanımları vardır alıntısı da paylaşılan içeriği tamamlıyor.
Yazı semantik analiz yöntemini ve bunun Kur'an-ı Kerim gibi ilahi bir kitapta uygulanmasında gözetilecek titizlikleri açıklayan teknik bir içerikle devam ediyor. Bu kısımlarda detaylarda çok boğulmadan temel mantığı kavramanızın kâfi olacağı kanaatindeyim. Benim dikkatimi çeken kavramlardan bahsedecek olursam: Semantik alan, çeşitli kelimelerin ilişkileriyle oluşan bölgeleri ifade ediyor ve Kur'an'da da aynı kelime farklı semantik alanlarda olabiliyor. Kelimeleri kullandığımız esas manasın dışında izafi mana da kelimenin kökünden gelmeyen fakat ilişkilendiği metinle oluşan manayı ifade ediyor ve bunun örnekleri de mevcut. Ve en önemlilerinden bir kelimenin kökeni dair incelemeyi sağlayan etimoloji.
Son bölüm, Semantik yöntemin Kur'an'da uygulanmasındaki temel ilkeleri Kur'an'dan örneklerle açıklaması ve çeviride dikkat edilmesi gereken noktalarla bitiyor. Bu makale ilk okuduğumda benim için oldukça kafa açıcı ve önyargı yıkıcı olmuştu. Özellikle sağlıklı çeviriye erişim ve akla gelen ilk anlamla bir hükümde bulunmamak noktalarında. İlişkilendiğimiz kitabın ilahi bir metin olduğuna inanıyorsak, anlamını kolayca ele vermeden akıl ve mantıkla, zihnin sınırlarını genişlemeye zorlayarak hakikat yolculuğumuza ışık tutması çok daha anlamlı geliyor. Nitekim Dünya hayatının ve aklın sınırları içerisinde ancak yolda olmaya devam edebileceğiz. Semantik hassasiyet konusunda Türkçe olarak erişebildiğim Kur'an-ı Kerim'e İsmail Dinçer'in ücretsiz olarak da erişime açtığı kelime açılımlı Tevhid-i Kuran Meali adlı çalışmasıdır. Kendisinin Lût kavmiyle ilgili yazısı da mana dünyasının ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Umarım sizler için de feyz alacağınız bir makale olur. Yorumlarınızı ve sizde nasıl bir anlam dünyası yarattığını paylaşmanızı bekliyorum. Başka yazılarda görüşmek üzere.